中文(简体) Português English (US) Français Deutsch Italiano 日本語 한국어 Русский Español

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Şirketinizi 10 Dakikada kurun !















     Sabah şirketini kuranlar, öğleden sonra müşterilerine fatura kesmeye başlayabilecekler Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, şirket kuruluş işlemlerini 10 dakikaya indirmeye hazırlanıyor.

Gelecek yıldan itibaren uygulamaya konulacak sistemle sabah şirketini kuranlar, öğleden sonra müşterilerine fatura kesmeye başlayabilecekler. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) uyarınca Türk şirketlerinin zamanla yarışabilmesi ve rekabette geri kalmaması için mümkün olan her alanda elektronik imkânlardan yararlanılmasının öngörüldüğünü söyledi.

Ziya Altunyaldız, Merkezi Sicil Kayıt Sistemi adı verilen proje uyarınca, her türlü ticaret sicili işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirileceğini ve sicil kayıtlarına elektronik ortamda erişilebileceğini söyledi. Halen şirket kuruluş işlemleri yaklaşık 6 gün sürüyor.

Kaynak: istenhaber.com

Turizm Sektöründe 139 Yatırıma 1,8 Milyar Lira Teşvik Geldi

















      AKTOB’un Turizm Yatırımları Analizi çalışmasına göre projelerin 118′i ile 28 binden fazla yeni yatak üretilecek. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Ar-Ge Birimi’nin Turizm Yatırımları Analizi çalışmasına göre, turizm sektörü yılın ilk yarısında 139 yatırım projesi ile 1,8 milyar liralık teşvik belgesi aldı.

      AKTOB Ar-Ge Birimi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, birimin Turizm Yatırımları Analizi çalışması tamamlandı. Çalışmaya göre, turizm sektörü 2012′nin ilk yarısındaki 139 yatırım projesi ile 1,8 milyar liralık yatırım teşvik belgesi aldı. Analizde projelerin 118′i ile 28 binden fazla yeni yatağın üretileceği belirlendi.
Turizm sektörünün aldığı ve komple yeni yatırımları öngören 118 projenin yüzde 33′ünü 4 yıldızlı tesisler, yüzde 28′ini 3 yıldızlı tesisler oluştururken, 5 yıldızlı tesisler ile butik ve özel belgeli oteller, yüzde 14′er pay aldı.

      Komple yeni yatırımların il bazındaki dağılımında yüzde 17 ile İstanbul ilk sırada yer aldı. Bu ili yüzde 12 ile Antalya, yüzde 8 ile Muğla ve yüzde 7′den fazla payı ile İzmir izledi. Bu 4 il aynı zamanda toplam teşviklerin yüzde 50′sine yakın büyüklüğe sahip oldu. 6 ayda verilen yatırım teşvik belgelerinin diğer yarısı ise Anadolu’nun 35 ilinde yer aldı. Sektörün ocak-haziran döneminde aldığı teşviklerle 7 bin 639 kişinin istihdam edileceği, istihdamın 7 bin 354′ünün, komple yeni yatırımlarla sağlanacağı bildirildi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Kosgeb Desteğiyle 1,5 Yılda 189 Girişimci Patron Oldu!























Sakarya’da Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’ndan (KOSGEB) girişimcilik eğitimi alan bin 500 adaydan 189′u kredi desteğiyle işinin sahibi oldu. KOSGEB Sakarya Hizmet Merkezi Müdürü İsmet Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1,5 yıldır sürdürdükleri destek programlarıyla işinin sahibi olmak isteyen girişimcilere 30 bin lira hibe, 70 bin lira da faizsiz kredi verdiklerini söyledi.
Sakarya’daki girişimci adaylarının etkin şekilde çalıştığını belirten Yılmaz, “Gerçekten çok sayıda girişimcimiz bize başvuruyor. 189 girişimciyi 1,5 yıl içinde destekledik. Yani uzun bir süre değil bu çünkü eğitim ve mevzuatın tamamlanmasını bekliyoruz. Bu, gerçekten iyi bir rakam” dedi.
Yılmaz, bin 500 girişimciye eğitim verdiklerini ve 189′unun kendi işini kurduğuna dikkati çekerek, eğitim programını tamamlayan kursiyerlerin aldığı sertifikaların meslek bileziği gibi olduğunu söyledi.

“Bayanlar için pozitif ayrımcılık gösteriyoruz”

Yılmaz, bayan girişimcilerin artırılması için pozitif ayrımcılık yaptıklarını söyledi. Bayanların desteklemelerden daha fazla yararlanabileceğini vurgulayan Yılmaz, “Erkek girişimcilerde yüzde 60, bayanlarda ise yüzde 70 oranında destekliyoruz. Bayanlar için pozitif ayrımcılık gösteriyoruz. Bu anlamda bayan girişimcilerin artırılması için böyle bir uygulamaya gidildi. Bu anlamda belli bir sermayesi olan girişimcimiz işletmesini kurup bizden desteğini alabiliyor” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, ortaklık programını geliştirmek istediklerini belirterek, şunları söyledi:

“Ortak İşbirliği, Güç Birliği programına yöneliyoruz şu anda. Bu program konusunda Sakarya, biraz yetersiz kaldı. Potansiyeline göre yetersizlik var. Şu ana kadar bu tür 3 tane işletme kuruldu desteklerimizle. Bu sayının daha fazla olması gerekirdi. Çünkü şehrimizin yapısı bu programa çok uygun. Önümüzdeki yıl bu sayıyı artırmayı hedefliyoruz. 5 işletme bir araya geldiğinde 750 bin lira destekleme yapıyoruz. Bu anlamda daha fazla ortak girişimciyi bekliyoruz.”

Kaynak: Akşam




Girişimci - Strateji - Hedef - Taktik

















        Bildiğiniz gibi Webrazzi’de girişimcilerin uzun, zorlu ama bir o kadar da keyifli yolculuklarında faydalanabilecekleri farklı kaynaklar sunmaya, bilgiler vermeye çalışıyoruz. Yakın zaman önce yayınlanan ve Fırat Demirel’in derlediği “Yatırım arayan girişimcilerin bilmesi gereken 26 terim” buna çok güzel bir örnekti.
Son zamanlarda çok sık karşılaştığım bir kavram kargaşasına bir nebze açıklık getirebilmek adına bu yazıda da işletmeler için Hedef, Strateji ve Taktik kavramlarına değinmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Özellikle kurumsal işletmelerde bu kavramlar genellikle çok daha net bir şekilde ayırt edilebiliyor ve kullanılıyor. Fakat henüz yolun başındaki çoğu genç girişimci, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir iş kurabilmek için bu kavramları ne kadar erken oturtabilirse, ilk adımlarını atmakta olan ufak bir girişimin büyük bir işletmeye dönüşmesi yolunda çok faydalı olacaktır.

       En sık karşılaşılan durum iki durumdan ilki hedef ve stratejinin birbirine karıştırılması. Her ikisi de kulağa büyük ve uzun vadeli planlar gibi geliyor ve hangisinin önce geldiği, hangisinin diğerini izlediği kolaylıkla karıştırılabiliyor. İkinci durum ise strateji ve taktiğin karıştırılması. Her ikisi de hedefe yönelik uygulanacak planlar gibi görünüyor ama hangisini yapılan plan, hangisinin bu planı hayata geçirmenin yolları olduğu birbirine geçebiliyor.

       Bu yüzden en doğru olan öncelikle bu tanımlara ayrı ayrı yakından bakmak olacak. İşte bu kelimelerin TDK’daki karşılıkları:

Hedef: “Varılacak yer, ulaşılacak son nokta” ve “Yapılması tasarlanan iş, amaç”.

Strateji: “İzlem”. İzlem kelimesinin TDK karşılığı ise biraz daha açıklayıcı: “Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol”.

Taktik: “İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü”.
Aslında bunları bir araya getirdiğinizde bile kavram kargaşası da büyük oranda ortadan kalkıyor. İşinizde ilk yapmanız gereken şey hedefinizi belirlemek. Ulaşmak istediğiniz hedef, yani nihai amacınız her ne ise ancak bunu net bir şekilde tanımladıktan sonra diğer adımlara geçebilirsiniz. Diyelim ki bunu yaptınız ve hedefinizi (pek çoğumuzdan biraz daha hırslı bir şekilde) “Dünyayı ele geçirmek” olarak belirlediniz.
Tutkularınızı ve niyetinizi yargılamadan devam ediyoruz. Şimdi yapılması gereken şey dünyayı ele geçirmek amacına ulaşmak adına nasıl bir yol izleyeceğinize karar vermek, yani stratejinizi belirlemek. Belirlediğiniz hedef kaba bir hesapla 7 milyar insanı kızdırabilecek bir hedef. Oldukça ciddi bir direnişle karşı karşıya kalmanız söz konusu. Bu yüzden stratejiniz öncelikle 7 milyar kişiyi kendi tarafınıza çekmek olmalı.
Peki bunu nasıl gerçekleştireceksiniz? Ya da diğer bir deyişle bu stratejiyi hayata geçirmek için hangi taktikleri kullanacaksınız? İnsanları tek tek yakalayıp beyinlerine birer çip yerleştirmek bir işe yarayabilir mi? Biraz klişe bir fikir ama neden olmasın… Bu, amacınıza yönelik stratejinizi hayata geçirmek için uygun bir taktik olabilir. Fakat bu büyük hedefinize ulaşmak için tek bir taktik biraz zayıf kalacaktır. Çeşitlendirecek olursak uygulayacağınız taktikler arasına şunları da ekleyebiliriz: Kitle iletişim araçlarını ele geçirerek kendi propagandanızı yapmak; sizinle benzer motivasyonlara sahip diğer (garip!) kişileri bularak iş birlikleri gerçekleştirmek…
Bu yolu izleyerek nihai amacınıza ulaşabilir misiniz bilemem ama en azından artık elinizde tanımlı bir hedefiniz, stratejiniz ve taktikleriniz var. Gerisi size kalmış…
Yine de bu örnek biraz fazla dar bir kitlenin (çizgi film karakterleri ve bu yazıyı bile okuyamayacak derecede ciddi psikolojik sorunları olanlar) gerçekten ilgileneceği bir konu. Gerçek dünyaya dönerek gündelik yaşamdan birkaç örnek verecek olursak bazı hedef, strateji ve taktikleri şöyle sıralayabiliriz:

Hedef: Satışları artırmak

Strateji: Yeni pazarlara açılmak

Taktikler: Pazar araştırması yapmak, yerel çözüm ortakları bulmak, yeni pazarda markayı tanıtacak reklam kampanyaları gerçekleştirmek…

Hedef: Karlılığı artırmak

Strateji: Üretim maliyetlerini düşürmek

Taktikler: Eskileri, daha az kaynak tüketen yeni nesil üretim ekipmanları ile değiştirmek, üretim sürecini daha etkin yönetecek profesyoneller ile çalışmak, üretimden sorumlu personelin verimlilik konusunda eğitim almalarını sağlamak…

Hedef: Otomotiv e-ticaret dikeyinde pazar payının yüzde 50’sine ulaşmak

Strateji: Tüketicileri bu alandaki en iyi e-ticaret sitesi olduğuna ikna etmek

Taktikler: Reklam kampanyaları ile farkındalık yaratmak, sitede yer alan ürünlerin çeşitliliğini ve kalitesini artırmak, otomotiv sektöründeki en büyük üreticiler ile birlikte kampanyalar düzenlemek…

Hedef: Ziyaretçilerin içerik sitenizde geçirdiği ortalama süreyi X’ten XX’e yükseltmek

Strateji: Okuyucuların sitenizde daha fazla adette içerik tüketmelerini sağlamak

Taktikler: Sitedeki yazılarda diğer yazılara bağlantı vermek, yazıların alt kısmına “ilgili diğer başlıklar” bölümü eklemek, her yazının sonuna gelindiğinde görülebilecek şekilde bir “en çok okunanlar” kutusu eklemek…
Bu hedef, strateji ve taktiklerin tamamı tabi ki sadece birer örnek. Her bir durum kendi özelinde incelenmeli ve tamamı bu incelemeye göre belirlenmeli ama umuyorum ki bu hayali örnekler kavramlar konusunda az da olsa fikir vermiştir.

İyi Bir Girişimcinin Prensipleri























Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı Duygu Eren bu hafta girişimcinin 10 prensibini yazdı.

1) Kendine iyi bak: Bu, bir girişimci için en önemli ve ilk madde çünkü girişimci olmazsa işte olmayacaktır. Girişimcinin en önemli öğesi kendisidir ve bu yüzden kendine iyi bakmalı ve sağlığına dikkat etmelidir. Başarılı girişimlere baktığımızda, girişimcinin işin başında olmadığı durumlarda orta ve uzun vadede girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığı görülmüştür.

2) Takım ruhu: İlk maddenin zararını hafifletecek tek etken iyi bir ekip oluşturmaktır. Patron mantığına dayalı girişimler bir süre sonra, fire vermeye başlar. Bir kişi her şeye yetişemez. İşler delege edilmeli ve bir takım ruhu oluşturulmalıdır. O takımdaki herkes işi sahiplenmeli
ve var gücüyle çalışmalıdır. Girişimci bir süre sonra orkestra şefi gibi hareket ederse, o iş başarıya ulaşır.

3) Değer ver: Beraber çalıştığınız insanlar sizin hayallerinizi gerçekleştirirken, o işi en az sizin yapabileceğiniz kadar iyi yapmak zorundadır. İnsanları işe alırken her konunun gerçekten uzmanını seçtiğinize emin olun. İşleri idareten yapabilecek kişileri değil yetenekleri
olan kişilere yoğunlaşın. Sizin de, alıştığınız arkadaşlarınızı motive etmeniz gerekir. Herkesaynı inançla ilerlerse başarıya ulaşabilirsiniz.
4) İşini sevmiyorsan, yapma: Hayalinizi gerçekleştirdiniz ve her geçen gün başarıya koşan bir işiniz oldu, ancak artık bu iş size eskisi kadar zevk vermiyor ve kendinizi mutlu hissetmiyorsunuz. Bu durumda o işi satın, devredin veya başkalarına bırakın. Girişimciler içinde, seri girişimciler farklı nedenlerle de olsa bu şekilde hareket eder. Heyecanını ve motivasyonunu yitirmiş bir girişimcinin şirketi uzun süre ayakta kalmayacaktır.

5) Hatalardan ders al: Girişimci risk alan kişidir. Ancak, her zaman alınan bu riskler başarıyla sonuçlanmaz. Önemli olan denemek, düşmek ve daha hızlı ayağa kalkabilmeyi öğrenmektir. Yapılan hatalardan dersler çıkarmak ve bunları tekrarlamamaktır. Yaşanan başarısızlıklar, girişimciyi antremanlı kılar bu şekilde yeni fikirler üretmek üzerine arayışlara girilir. Böyle bir durumda vazgeçmemek ve kararlı olmak önemlidir.

6) Başarını objektif olarak ölç: Girişiminizin başında kendi kişisel değer yargılarınıza göre başarı ölçütü koyun. Bu kimi insan için para kazanmak, kimisi için kendi hayalini gerçekleştirmek hatta kimi insan için sadece eğlenmek bile olabilir. Sizin kendi başarı ölçütünüz ne? Bunu nasıl ve neye göre ölçüyorsunuz? Bu sorulara verdiğiniz cevaplar girişiminizin niteliğini belirleyecektir.

7) Sürdürülebilir ol: Girişimcinin amacı, sürdürülebilir bir iş kurmak olmalıdır. Şirketin değeri bununla doğru orantılıdır. Çok başarılı ve kar eden bir şirkete sahip olabilirsiniz. Ancak, birkaç müşteriyle çalışıyorsanız, geliriniz ekonomik dalgalanmalara bağlıysa, alma potansiyeliniz olan yeni işler size daha fazla eleman istihdamı gibi konularda maliyetlerinizi arttırıyorsa, büyümeyi durdurmak zorunda kalırsınız.

8) Parkinson yasasını hatırla: Parkinson yasası ‘Bir iş her zaman kendisine ayrılan sürenin hepsini kapsayacak şekilde uzar’ der. Bu girişimler için ve bütün işletmeler için zamanını doğru kullanmasını gerektiğini hatırlatır. Zamanı iyi kullanmak illa uykusuz geceler, ofiste uzayan saatler demek değildir. Burada, o işe bitirilmesi için verilen hedef sürenin gerçekçi olması gerekmektedir. Gereğinden çok vakit harcamak, sadece vakit kaybıdır.

9) Üç aşama: Her kurulan yeni girişimin üç aşaması vardır: Gelir öncesi, kar öncesi ve büyüme. Şirketlerini ilk gelirini elde etmesi bazen beklendiğinden daha uzun sürebilir. Kara geçmek bundan da uzun sürebilir, gittikçe büyümek ise zorlaşabilir. Bu aşamalar için hazırlıklı olun. Önünüzü görün ve ona göre hareket edin.

10) Peter prensibi: Peter Prensibi şöyle der: ‘Bir hiyerarşide her çalışan, kendi yeteneksizlik düzeyine erişme eğilimindedir. Herkes yetenekleri doğrultusunda yükselir ve o noktaya ulaşıp orada kalırlar. Çalışanlarınızın bu noktaya geldiği yerde sizin ne yaptığınız çok önemlidir. İşletme körlüğüne düşmek hem çalışan hem girişimci için kötü sonuçlar doğuracaktır. Bu noktada çalışanların verimlerini iyi değerlendirmek ve bu değişimi iyi yönetmek gerekmektedir.

Kaynak: Kobidestek.org

Melek Yatırımcılık Eğitimi Eylül’de Başlayacak
























          Özyeğin Üniversitesi’nin Etohum için özel düzenlediği Erken Aşamada Yatırım ve Melek Yatırımcılık Eğitimi, 20-21 Eylül tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek. Yurtdışından katılacak olan eğitmenler ve tecrübeli yatırımcıların örnekleriyle desteklenecek eğitim 2 tüm gün sürecek.
ETohum, düzenlenecek olan eğitim için şunları söylüyor; “Etohum’da oluşturduğumuz Yatırımcı Kulübüne katılmak için bu eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Şubat 2012′de gerçekleştirdiğimiz Startup Turkey kampına bir çok yatırımcı katılmıştı. 2013 yılında düzenleyeceğimiz Startup Turkey 2013 etkinliğinde yeni yatırımcıları aramızda görmek istiyoruz. Bu bakımdan bu etkinliği önemsiyoruz.”

Kimler katılmalı?

Yatırımcılar, yatırımcı adayları, üst düzey yöneticiler. Katılımcıların bu seminer programından alacakları en önemli faydalar;
  • Melek yatırımcıları daha aktif olmaya teşvik edecek bilgi ve araçlar
  • Melek yatırımlarda verimliliği başarıyı arttırmak için en iyi uygulamaların, modellerin, anlaşmaların ve kaynakların paylaşımı
  • Melek yatırımcılar ve yerel uzmanlar ile karşılaşmak için fırsatlar
  • Yeni melek gruplarının oluşturulmasını teşvik etmek

Program yapısı

Program yapısı eğitim sayfasında belirtilen şekilde olup; ilk iki çalışma temel semineler olup birer günlüktür, geri kalan çalışmalar ise en fazla yarım günlük çalıştay (workshop) şeklinde gerçekleştiriliyor. Eğitim dili İngilizce olacak, çeviri yapılmayacak.
Eğitim hakkında daha fazla bilgi ve detay için, başvuru formu için eTohum eğitim sayfasını incelemenizi tavsiye ediyor; yönetici, yatırımcı ve yatırımcı adayı okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kaynak: Girişim Haber

KOBİ’ler Rotayı Yeni Pazarlara Çeviriyor






















Ticarette daha ucuz, daha hızlı ve kaliteli üretim yapabilen rekabetçi üreticilerin ortaya çıkmasını sağlayan teknoloji, dünyada ulaşılabilir bir noktada olunca, ticareti de etkileyerek globalleştirdi. Uluslararası ticaretin gelişmesiyle birlikte dış ticaretin katma değeri ön plana çıktı ve firmaların gündeminde yerini aldı.
Eğitim, fuar, pazar araştırması, tasarım, fikri ve sınai hakları içeren destek programları ile küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) dış ticaret projelerinde oluşacak maliyetlerini minimize edebiliyor. Bu desteklerin şartları ve destek politikalarına Ekonomi Bakanlığı web sitesi üzerinden ulaşılabiliyor. Ayrıca aynı site üzerinden dış ticaret müsteşarlıklarımızın e-posta ve telefon numaralarına ulaşıp, imalatını ve ticaretini yapmış olduğumuz ürünün hedef ülkede ithalat ve ihracatını yapan firmaların iletişim bilgilerini talep etme, ticaret adabına yönelik ayrıntılı bilgi alma imkanı da bulunuyor.

KOBİ’lerin bir danışman bakış açısıyla incelenerek dış ticarette finansman yöntemleri, pazar araştırma teknikleri, dış ticaret bölümlerinin yapılanmaları, devlet destekleri dahil olmak üzere pek çok önemli konuda hizmet alarak desteklenmeleri, dış ticarette yeni açılımlar getiriyor.

Değişen pazarları ve dinamiklerini keşfetmek, satışa konu ürünlerinin ithalat ve ihracat hacmini tüm dünya çapındaki değerler üzerinden tespit ederek bu pazarların analizini yapıyor olmak firmalarımıza farklı, pazarlara farklı kâr marjlarıyla girme ve büyüme imkanını da sunuyor.

Uluslararası pazarda güvenle yol alabilmeleri için firma bünyesinde kurulacak dış ticaret departmanlarının yapılandırılması, bu departmanlar bünyesinde görev alacak kişilerin dış ticarette ödeme yöntemleri, teslim şekilleri, gümrük işlemleri, sözleşmeler, ihracat uygulamaları hakkında lokomotif bilgilere sahip olması ve değişen mevzuat bilgilerine hakim olması, firmanın bu bağlamda sistematik olarak beslenmesi uluslararası pazarlarda fark oluşturmanın temel taşları arasındadır.

Firmalarımızın alacağı uzmanlık desteklerinde firmanın dışında değil içinde, firma ile yan yana yürüyen bir yol arkadaşı olarak hizmet veriyor, sadece yurtdışı satış değil, finansman, üretim, yurtiçi satış konularında firmalarımıza destekleme konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fark oluşturmaları için, farklı bir noktadan bakmanın ayrıcalığı ile çalışmak için KOBİ’lerimizi TEB şubelerine bekliyoruz…

Kaynak: Zaman